MAKALELER

FONOLOJİK FARKINDALIK VE OKUMA-YAZMA İLİŞKİSİ

Fonolojik farkındalık; okuma-yazma ile güçlü bir iliĢkisi olan, geliĢen ve sözcüğü oluĢturan sesleri tanıma, ayırma, manipüle etme ve ortak seslerden oluĢan sözcükleri fark etme görevleri ile ilgili bir beceridir (Anthony ve Francis, 2005). Allor (2002) ise fonolojik farkındalığı, konuşma dili yeteneğinin bir parçası olan fonolojik farkındalık cümlelerin sözcüklerden, sözcüklerin hecelerden ve hecelerin de seslerden oluştuğunun farkında olma bilgisi olarak tanımlar.

Sözcük düzeyinde başlayan fonolojik farkındalık görevleri, aşamalı bir şekilde sözcüklerden daha küçük parçalara doğru ilerler. Bu görevler basit düzey, orta düzey ve üst düzey olarak gruplanabilir. Basit düzey fonolojik farkındalık becerileri sözcük ve cümle düzeyindeyken, üst düzey fonolojik farkındalık becerileri sözcükten daha küçük parçalara aittir.

Basit Düzey Fonolojik Farkındalık Becerileri

Cümle ya da sözcük öbeğinin sözcüklere bölünebileceğinin farkında olma.

Bazı sözcüklerin sesleri paylaĢtığının ya da uyaklı olduğunun farkında olma. (“Patates” ile “domates” arasında uyak vardır.)

Orta Düzeyde Fonolojik Farkındalık Becerileri

Sözcükleri onu meydana getiren hecelere ayırabilme.

Sözcükleri ilk ve son sesine ayırabilme.

Üst Düzey Fonolojik Farkındalık Becerileri (Fonemik Farkındalık Becerisi)

Sözcükteki bir sesi değiştirerek yeni bir sözcük oluşturma.

Sözcükteki sesleri tek tek söyleyebilme, sözcükteki sesleri sayabilme.

Sözcükten bir ses çıkarıldığında ortaya çıkan yeni sözcüğü söyleyebilme.

Verilen çok sayıda sesi bir araya getirerek yeni bir sözcük oluşturma (Rubba, 2004).

Fonolojik farkındalık ile ilgili görevlerde başarılı olan çocukların, okumayı öğrenme konusunda belirli bir avantaja sahip oldukları savı genel olarak kabul görmektedir (Nation ve Snowling, 2004). Yapılan çalışmalar, fonolojik farkındalığın, okuma performansının en önemli yordayıcıları arasında olduğunu açığa çıkarmıştır. Örneğin, okuma-yazma öğrenmeden önce sahip olunan fonolojik farkındalık becerisinin, ilerideki okuma başarısını tahmin etme konusunda, IQ, yaş ve sosyo-ekonomik durumun da dâhil olduğu okul başarısı ile ilgili diğer korelasyonlara göre çok daha etkili olduğu saptanmıştır (Stahl ve Murray, 1994). Ayrıca, yapılan araştırmalar okul öncesi dönem çocuklarında ölçülmüş olan fonolojik farkındalık becerisinin, birinci ve ikinci sınıflardaki okuma- yazma başarısını da öngördüğünü göstermiştir (Roth, Speece ve Cooper, 2002; Allor, 2002; Segers ve Verhoeven, 2005). Ortaya çıkan bu sonuçlar, fonolojik farkındalığın ve harf bilgisinin, çocukların ileriki okuma başarılarını öngördüğünü ve okuma becerisinin en önemli yordayıcıları arasında yer aldığını göstermektedir (Carroll, Snowling, Hulme ve Stevenson, 2003).

Fonolojik farkındalık ve okuma becerisi ile ilgili yapılan çalışmalarda, bu ilişkinin yönü ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu ilişkiye dair üç farklı teori mevcuttur. Bunlardan bir tanesi, fonolojik farkındalığın, okuma gelişimini etkilediğini söylemektedir. İlkokuma-yazma öğretim sürecinde çocuğun ses birimlerini öğrenmeden önce, konuşma dilinin seslerden oluştuğunu anlaması çocuğa okuma-yazma öğreniminde kolaylık sağlayacaktır.

Fonolojik farkındalık ile okuma becerisi arasındaki ilişkiyi dikkate alan ikinci teori, bu ilişkinin, çocukların konuşma seslerinin farkındalığını geliştirmeye başlamalarına olanak tanıyan etkenin, okumayı öğrenme süreci olabileceğini söylemektedir. Bir başka deyişle; okumanın fonolojik farkındalığı yordadığını ve çocuğun bu beceriye okuma becerisi kazanıldıktan sonra sahip olduğunu ortaya koymaktadır (Ehri, 1989).

Üçüncü teori ise, fonolojik farkındalık okuma gelişimini ve okumayı öğrenmek de fonolojik farkındalığı ilerletmektedir (Sonnenschein ve Munsterman, 2002).

Birçok araştırma, okuma becerisinin kazanılma sürecini en iyi açıklayan değişkenin fonolojik farkındalık olduğu üzerinde birleşmektedir. Ancak bazı araştırmalar fonolojik farkındalığın okumayı tek başına yordamadığını ortaya koymaktadır.

Flett ve Conderman (2002) çocuklarda fonolojik farkındalığı geliştirmek için şu etkinlikleri önermektedirler:

  1. Sınıfta uyaklışiirler okunması, şarkılar söylenmesi.
  2. Çocuk, normal sınıf ortamında aynı cümle içerisinde uyaklı sözcükler söylediği zaman hangi sözcüklerin kendi arasında uyaklı olabileceğinin sorulması.
  3. Uyak içeren kitaplar okunması.
  4. Yeni bir sesi öğretirken öğrencilerden o sesle başlayan oyuncaklar ya da eşyalar getirmelerinin istenmesi.
  5. Öğrencilerden resim kartlarındaki nesneleri ilk seslerine göre gruplamalarının istenmesi.
  6. Sözel olarak söylenen sözcüklerdeki son sesi ve orta sesi bulmalarının istenmesi.
  7. Öğrencilere söylenen sözcükte yer alan ilk sesi çıkarmalarının istenmesi.

KAYNAK:
İlköğretim birinci sınıf öğrencilerinin fonolojik farkındalık becerileri ile okuma ve yazma becerileri arasındaki ilişki, Hacettepe Üniversitesi, İlköğretim Bölümü, yüksek lisans tezi, Özge Erdoğan.



Ekleyen:

KAMİL KARADENİZ