MAKALELER

ÖĞRENME, ÖĞRETİM VE ÖĞRENMENİN ÖZELLİKLERİ

Öğrenme konusunda bilmemiz gereken en önemli şey öğrenmenin eğitimden, eğitimin ise bilgi aktarımından ibaret olmadığıdır. Öğrenmeyi kişinin herhangi bir kanaldan aldığı uyarılardan sonuçlar çıkarması, bunları kullanması geliştirmesi ve böylece birtakım amaçlarına ulaşması şeklinde anlamamız gerekir. Böyle baktığımızda öğrenme becerimizin büyük ölçüde düşünme kapasitemize bağlı olduğu, bu yüzden düşünsel kapasitemizi arttırmaya yönelik çabalarımıza özel bir önem vermemiz gerektiği sonucuna varırız. Zaten koşulların sürekli değiştiğini göz önüne alırsak çoğu bilgi ve becerimizin bir gün önemini yitireceğini ama öğrenme becerimizin tam tersine giderek daha çok önem kazanacağını unutmamamız gerekir(Yıldırım, 1999).Öğrenmenin tanımının nasıl yapılacağı, öğrenmeye hangi açıdan bakıldığına göre değişir.
Öğrenme farklı kuramlara göre farklı biçimlerde açıklanmaktadır. Örneğin, öğrenmeyi
Freud Geçmiş yaşantılar
Pavlov Klasik koşullama
Watson İnsan davranışları üzerinde laboratuvar deneyleri
Skinner Edimsel koşullama
Bandura Sosyal öğrenme (gözleyerek öğrenme) ile açıklamıştır.

Öğrenme konusunda bilinen bilgileri, orta ve ileri derecede gelişimsel yetersizlik
gösteren bireyler söz konusu olduğunda sorgulamaya gerek duyulabilir. Bu durumda, öğretmen ya da uygulamacı aşağıdaki soruları sorabilir ve uygulamada kendisine bir yön belirleyebilir:

  • Öğrenme nedir?
  • Öğretim nedir?
  • Öğrenmenin özellikleri doğrultusunda iyi bir öğretim nasıl sağlanır?

ÖĞRENME
Öğrenme, deneyimler sonucu insan davranışlarında görülen kalıcı değişikliklerdir.
Ancak, kişide yorgunluk, heyecan ya da olgunlaşma sonucu olan değişiklikler öğrenme olarak ele alınmamalıdır. Öğrenmeye yol açan ve sistematiklik içermeyen çevresel özellikler “öğretme”, sistematik olarak yürütülen çalışmalar ise “öğretim” olarak adlandırılmaktadır.

Örneğin, bir çocuk akranlarını gözleyerek “uygun sınıf-içi davranışlar” edinebilir. Böyle olmakla beraber, her davranışın öğrenilmesi ya da her çocukta öğrenmenin bu kadar basit bir biçimde gerçekleşmesi söz konusu olmayabilir. Dolayısıyla, öğrenmenin olabilmesi için çoğu zaman öğretime gereksinim duyulmaktadır. Özellikle orta ve ileri derecede gelişimsel yetersizlik gösteren çocuklar ve yetişkinler için, yapılandırılmış öğretim oturumları hazırlamak ve bu oturumları sistematik biçimde sunmak önem kazanmaktadır. O halde “Öğretim nedir?”

ÖĞRETİM
Yukarıdaki tanıma paralel bir tanım yapmak gerekirse öğretim, yeni ve/veya farklı uyaran durumlarında çocuğun tepkide bulunmasını sağlayabilmek için deneyimler organize etmektir. Daha teknik bir tanımla ise öğretim, “uyaran kontrolü”nün kurulması/geçişinin sağlanması anlamına gelir.

Öğrenmenin Özellikleri
1. Öğrenme, öğrenci davranışının öğretimden sonra değişiklik göstermesidir. Davranış ise, iki ya da daha fazla kişi tarafından güvenilir olarak gözlenebilen ve ölçülebilen, belli bir başlangıcı ve bitişi olan, tekrarlanabilen devinsel özellikler olarak tanımlanır. Davranışları iki grupta toplamak olasıdır:

  • Tek-basamaklı davranışlar
  • Zincirleme davranışlar

Tek-basamaklı davranışlar, başlangıcı ve sona erişi kolayca ayırd edilebilen
davranışlar olarak tanımlanır. Nesne ismi söyleme, tabela okuma, düğmeye basma, vb. tek basamaklı davranışlara örnek olarak verilebilir. Zincirleme davranışlar ise, birkaç davranışın bir araya gelerek daha karmaşık bir davranışı oluşturmasına denir. Pazar ya da marketten alış-veriş yapma, çamaşır yıkama, toplama yapma, vb. zincirleme davranışlara örnek olarak verilebilir.

2. Öğretimde belirgin olarak üzerinde durulan bir davranış vardır. Bu davranışa hedef davranış denir. Hedef davranış, değiştirilmek istenen davranıştır.
“Değiştirilmek istenen davranışın ne olduğuna ilişkin doğru karar nasıl alınmalıdır?”


Hedef davranış dört biçimde belirlenebilir:

  • Mümkün olan durumlarda davranış değişikliği sağlanacak ya da öğretim yapılacak kişi ile görüşerek bilgi edinme,
  • Davranış değişikliği sağlanacak ya da öğretim yapılacak kişinin çevresinde yer alan önemli kişilerle (örneğin, anne-baba, kardeş, öğretmen ve akran) görüşerek bilgi edinme,
  • Çeşitli testler uygulama,
  • Doğrudan gözlem yoluyla bilgi edinme.

Hedef davranış belirlendikten sonra, bu davranışta nasıl bir değişiklik yapılacağına (arttırma, azaltma ya da ortadan kaldırma) karar verilir.

3. Öğretimle uyaran kontrolü sağlanır. öğrenme uyaran kontrolünün kurulması ile sağlanmaktadır. Dolayısıyla,  uyaran kontrolü nedir?, Nasıl sağlanır?, Öğrenme ve öğretim için önemi nedir?

Uyaran Kontrolü
Uyaran kontrolü, bireyin kendisine belli bir davranış öncesi uyaran sunulduğunda, bu uyarana tahmin edilebilir ve güveniler bir biçimde tepkide bulunması olarak tanımlanır.

Bireyin istendik tepkide bulunabilmesi için önce ayırd etmeyi; bir başka deyişle, hangi davranış öncesi uyarana ne şekilde tepki vereceğini bilmesi gerekir. Uyaran kontrolü bir hedef uyaranın sunulması ya da ortamda var olması nedeniyle bireyin kendisinden beklenen davranışı sergilediği için pekiştirilmesiyle kurulur. Uyaran kontrolünün nasıl kurulduğunu basitçe anlatmak gerekirse, uyaran kontrolünün kurulabilmesi için ortamda öncelikle ayırd edici uyaran bulunmalı ya da bireye ayırd edici uyaran sunulmalıdır. Ayırd edici uyaran UA ile gösterilmektedir. Birey ayırd edici uyaranın varlığında istendik tepkide bulunursa pekiştirilir ki UP ile gösterilmektedir. Bireyin verdiği aynı tepki başka bir uyaran ya da uyaran grubunun (UD) varlığında ya da sunumunda da gösterilirse, verilen bu tepki pekiştirme ile sonuçlandırılmaz. Bu açıklamadan da anlaşılacağı gibi uyaran kontrolü ayrımlı pekiştirmeyle sağlanmaktadır.

Örneğin bir bireye “valiz” tanıtılmaya çalışılırsa ve bu amaçla pazar çantası, omuz çantası ve valiz resimleri bireye gösterilerek “Bu resimlerden hangisi valiz?” diye sorulduğunda çocuk “valiz” resmini gösterirse, çocuğun tepkisi pekiştirilir. Bireyin, hedef uyaran kendisine sunulduğunda istendik tepkide bulunması uyaran kontrolünün kurulmuş olabileceğini göstermektedir. Kesin olarak uyaran kontrolünün kurulup kurulmadığı ise, bir uyarana karşı bireyin tahmin edilebilir ve güvenilir biçimde tepkide bulunması ile anlaşılır.



Ekleyen:

NALAN ÇİĞDEM SAYGI