MAKALELER

DİKKAT, DÜŞÜNME BECERİLERİ VE BEDENSEL- ZİHİNSEL KOORDİNASYONUNU GELİŞTİRİCİ OYUNLAR

Çocukların en önemli işi hatta mesleği oyundur. Hayatı öğrenme, büyüme, gelişme vb. için oyuna ihtiyaç vardır. Geçmişle günümüz arasındaki en büyük fark; eskiden çocuklar oyun çocuklarıyken şimdi ki çocuklar oyuncak çocuğu olarak yetişmektedir. Bu durumda çocukların gelişimlerini önemli düzeyde etkilemektedir. Geçmişte çocuklar günlerinin büyük bir kısmını sokakta, parkta, bahçede geçirerek hem zihinsel, bedensel, dil ve sosyal gelişimlerine büyük katkılar sağlar, hem de kendisine sıkıntı yaptığı durumlardan uzaklaşarak psikolojik olarak çok rahatlama şansını elde ederlerdi. Günümüz çevre koşullarında çocuklar bütün günlerini ya evde ya da bir okulda dört duvar arasında geçirmekte bu onların bedensel ve ruhsal gelişimlerini olumsuz etkilemektedir.

Günümüzde bir moda hastalık haline gelen “Benim çocuğum hiperaktif ” cümlesinin en büyük kaynağı da burada yatmaktadır. Çocuklar bütün gün hormonlu gıdalarla beslenmekte ve tüm gün dört duvar arasına bağı kalmakta oldukları için haliyle ev içinde aşırı hareketli ya da agresif olmaları doğaldır. Ailelere bu konuda bilgi verildiğinde genellikle çocuklarını çok sık parka götürdüklerini söylerler. Aslında bir durup kendi çocukluklarını düşündüklerinde çocuklarının en kadar da az sosyal çevrede ne kadarda kısıtlı bir ortamda büyümeye çalıştıklarını daha rahat görebilirler.

Burada değinmemiz gereken ikinci konuda parka, bahçeye ayrılan zamanın işlevselliği. Geçişte bir çocuğu bahçeye bıraktığınızda çocuk ağaca tırmanır, dallarda sallanır, merakla iç güdüsüyle karınca yuvarını inceler, dalından meyve toplamanın hazzını yaşama gibi faaliyetlerde bulunarak zihinsel ve bedensel gelişimlerine katkı sağlarken özgürlüğün ve mutluğun tadını çıkarırlardı. Günümüzde hayatının uzunca bir bölümünü dört duvar arasında geçirmiş bir çocuğu bahçeye götürdüğünüzde ağaca dokunmakta, taşlık bir yolda yürüyebilmekte çok da zorlandığını ortama çok yabancı baktığını ve özgürce davranamadığını görürsünüz. Bu çocuğunuz karakteriyle ilgili bir durum olmaktan çok ortama yabancı oluşu ve neyi, nasıl yapacağını bilmeyişinden kaynaklıdır.

Çocuklarınızın bol bol doğal ortamlara götürmenin onlara model olarak neler yapabilecekleri, ne kadar özgür olabilecekleri konusunda onları fikir sahibi yaparak özgür bırakın. Evinizin bahçesine çıkın. Çocuğunuza orada oynayabileceği oyunları öğretin ve birlikte oynayın. Birkaç gün sonra size eşlik eden aile sayısının arttığını, yeni insanlarla tanışarak, yeni sosyal ortamlar kurduğunuzu göreceksiniz. Bu sayede hem siz hem çocuğunuz yeni arkadaşlıklar edinir ve daha geniş oyunlar oynamak için takım arkadaşlarına da kavuşmuş olursunuz. Doğa ortamda doğal oyunlar oynamanın, sokağa çıkıp zihninizi biraz zorlayıp çocukluğunuza dair oyunları gün ışığına çıkarıp onları çocuklarınızla ve çevrelerinizle paylaşmanın, o oyunları tekrar hayata geçirmenin ve bu oyunlara birebir katılmanın size vereceği büyük hazdan kendinizi mahrum bırakmayın.

Günümüzde yüksek ücretler vererek sahip olabildiğimiz yurtdışında gelen oyuna dayalı eğitim modellerine, zihinsel gelişimi destekleyici oyunlara, çok yüksek ücretlerle satılan oyuncaklara baktığımızda geçmişte oynanan oyunlardan tek farkı gruptan daha bireysel oynamaya, evdeki malzemeler yerine aynı işlevi gören özel materyaller kullanmaya ve çok daha küçük alanda oynaya bilmeye dönüştürülmüş asında aynı amaca hitap eden oyunla olduğunu görmek mümkündür. Bu oyun ve oyuncaklar sadece bir gelişim anını geliştirmeye hitap ederken, sokakta oynanan oyun birçok alana bir anda hitap etmektedir.

Kısaca çocuğunuzun gelişimine katkı sağlamak istiyorsanız sadece elinize bir kağıt kalem alın birkaç dakika durun ve düşünün biz neler oynayarak büyüdük. Burada bulunmayan bildiğiniz ve hatırladığınız oyunları, sayışmaları, tekerlemeleri vb bizimle paylaşmanızı bekliyoruz.     

Belirli bir çizgi üzerinde koordineli yürüme.
   
Halı çizgilerinden parmak ucuyla adımlayarak / yan yana yürüme/ koşar adım yürüme.
Park kenarındaki duvarlardan yürüme.
Kaldırım çizgilerinden yürüme.

Hedeften hedefe zıplama.

Halı üzerindeki sembollerin birinden diğerine zıplama.
Yarım metre arayla konulan iki işaretin birinden diğerine çift ayak zıplama.
Önüne konulan bir engel üzerinden önce çift ayak daha sonra tek ayak zıplama.(15-20cm kalınlığında    yere katlanan bir çarşaf dere olarak kabul edilip dereye düşmeden karşıya zıplayalım diyerek yaratıcılıklarına da katkı sağlayabiliriz)

Hedefe koşma
Evde duvara/ pencereye bir hedef (kumaş parçası vb.) asılır. Tam karşı duvar önüne çocuk getirilir. Çocuk koşarak hedefe vurur ya da alıp aynı istikametten başlangıç noktasına geri döner.

Hedefe nesne atma
   
Basketbol
Futbol
Hentbol buna en iyi örnek olan sporlardır. 3-4 yaş gelişimindeki bir çocuk için2 metre uzaklıkta başlangıçta göbek hizasında daha sonraları omuz hizasında olan bir çamaşır sepeti ideal bir potadır.
Evde futbol için 1,5-2 m boşluk kenarlara minder konularak yapılan bir kale 2-3 metre ileriden şut noktası yapılabilir.
 
Hedefe odaklanma ve hedefe isabet etme.
Dart
Ok
Bowling
Golf
Misket
Balık tutma gibi oyunlar bu amaç için ideal oyunlardır.

NOT:  İlerleyen süreçte aynı çalışmalar kağıt üzerinde yapılarak çocuklara akademik yön kavramını (yukardan-aşağıya/ soldan sağa/ daire çizerken sağdan sola) , defteri uygun kullanma becerisini, çizgi çizmeyi öğretmenin yanında dikkatini küçük detaylara yoğunlaştırabilmeyi de öğretebilirsiniz.

ÖRNEK:
Sayfanın bir ucuna top bir ucuna sepet     (haydi topu sepete atalım.-golll-)
“           “       “    ok       “        “    hedef tahtası
“           “       “    inek     “      “     ot          (ineğin karşı acıkmış hadi ot yedirelim)
“           “       “    erkek  “     “    kız resmi çizerek hikayeler oluşturularak amaca yönelik çizgi çizmesi sağlanır.

Labirent
Bir ip, tebeşir ya da benzeri bir nesneye geniş bir odaya ya da bahçeye bir labirent şekli çizin. Labirente yanlış yere giden yollarda çizin. Labirentin istediğiniz noktasına çocuğunuzun çok sevdiği bir nesne koyun. Çocuk yolları bozmadan doğru yoldan gidip nesneyi alabilirse nesne onun olur.

Labirentlerinizi hazırlarken çocuğumuzun yaşını, koordinasyon becerisini ve gelişim düzeyini düşünerek çeşitlendirelim. Mesela 3 yaş gelişim özellikleri gösteren ve çok iyi kenar sınırları, detayları fark edemeyen bir çocuk için 4-5 metre uzunluğunda iki ip dere gibi paralel dalgalı yere konur. Karşısına sevdiği bir nesne ya da ödül konur. Yol kenarlarına çarpmadan nesneyi alıp getirmesi istenir.
        
Çizgi Takibi, Hafıza ve Zihinsel Koordinasyon
Elinize ip, uzun şiş çubukları ya da çok ince katlanmış çarşaf gibi bir malzeme alın. Bunu kavşakları, sapakları, park yerleri olan bir yol çizmek için kulanın. Evden malzemeler toplayın. Meyveler, oyuncaklar, kıyafetler, kırtasiye malzemeleri, çerezler, su şişeleri vb. Her yolun başına dilerseniz kavşak köşelerine dahi dükkanlar yerleştirin.

Örneğin:  iki ince katlanmış çarşafı + şeklinde koydunuz bu dört tane yol başımız olduğu anlamına gelir. Ortadaki kavşağın yanına evimizi sembolize eden küçük bir ev ya da resmi konur. Elimize bir oyuncak araba alınır. Dört köşeden birincisine meyveler konularak bir manav, oyuncaklar konularak bir oyuncakçı, yiyecekler konularak bir market, birkaç araba konularak da bir otomobil tamircisi oluşturulur. Önce çocuğa mutlaka model olunur. “şimdi ben evimden çıkağım manavdan bir kilo muz, marketten bir paket çekirdek, oyuncakçıdan da 10 adet balon alıp geleceğim” denir. Sırayla oralara gidilip listedekiler alınır.

Araba sürerken sık sık liste tekrar edilir. “muzu aldım şimdi sıra çekirdekte” gibi. Yol üzerinde alışverişe giderken araba sınırdan çıkarsa, düşerse vb. “aaa arabam kaza yaptı hemen tamirciye gitmeliyim duvarlara çarptım” denir ve tamirciye gidilir. Bu sayede çocuğun arabayı sürerken yoldan çıkmadan belirlenen çizgi üzerinde arabayı sürmesi yani hafızasını etkin kullanırken aynı zamanda da önünde yaptığı işe dikkatini yoğunlaştırabilmesi öğretilir.

Yol ve mağaza sayısı, verilen yönergenin türü ve sayısı, yolun kalınlığı ve inceliği vb. değişebilir özellikler çocuğun yaşına ve gelişim seviyesine göre ayarlanabilir.

ÖNEMLİ UYARI: Unutmayalım siz çocuğunuzun öğretmeni değil, ailesisiniz. Bu yazılanların her biride akademik birer çalışma değil, birer oyundur. Lütfen çocuklarınızla bu oyunları oynarken bunların birer oyun olduğunu unutmadan kedinizi ve çocuğunuzu eğlendirerek oynayınız. İçine duygular katılmadan oynanan bir oyun bir saatlik çocuk için çok sıkıcı gelen akademik bir çalışmadan çok daha sıkıcı olabilir. Oyunları hareketlendirmenin en kolay yolu onu hikayeleştirmektir.
Mesela bir yerden bir yere gitmesi gereken durumlarda “bu ayıyı al arkadaşının yanına götür ama giderken dikkat et duvara çarparsan ayının canı acır “ diyerek hem olaya renk katmış olursunuz hem de çocuğunuzun hayal gücüne, soyut düşünme becerisine katkı sağlamış olursunuz. Tabi amaca ulaşıldığında coşkulu bir alkış, tezavurat ya da bir yuppi!! Çığlığını da hak ediyorlar.:)

İp Atlama:
İki kişi karşı karşıya geçer. Ellerine kalın sert bir ip alırlar kollarını aynı yönde çevirerek ip sallarlar. İstenilen sayıda kişi ip sallayanlardan birinin yanına sıraya geçerler. İster sayışmalı, ister şarkılı, ister önceden belirlenen sayıda atlar ve dışarı çıkar. İp çarpma sonucu durursa kişi yanar. Bu oyun aynı şekilde tek ayak zıplayarak da oynanır.

Yatay İpten Atlama:
İki kişi karşılıklı geçer. İpi alt tarafta yarım daire şeklinde bir sağa bir sola sallarlar. İp sağa gidince oyuncu sola, ip sola gidince sağa atlanır.

Taş- Makas – Kağıt:
İki kişilik oynanır. Karşılıklı oturulur. Sağ el yumruk yapılır. Yatay açık olan sol elin ortasına konur. İki kişi aynı anda yumruk yaptıkları ellerini diğer elin üzerinde zıplatarak “taş, kağıt, makas” der ve elini üç şekilden birinde durdurur.
Taş: yumruk                  Kağıt: el tokat şeklinde diğer elin üzerinde             Makas: baş parmak serçe ve yüzük parmağını tutar. İşaret ve orta parmak makas olarak açılır kapanır.

- Kağıt taşı sarar
- Taş makası ezer
- Makas kağıdı keser

El Sayışmaca Oyunları
Bu oyunun türerine göre 2 ya da daha fazla kişiyle oynananları mevcuttur. İkili oynananlarında çift yüz yüze durur. Ellerini tek tek çapraz biçimde, paralel biçimde, çift el avuç içiyle ya da el dışıyla karşılıklı vurarak ve eşliğinde belli sayışmacaları ya da şarkıları söyleyerek oyunu oynarlar. Oyuncular el vuruşlarını hızlandırır. İlk hata yapan oyunu kaybeder.
Örneğin:
1. En basit haliyle: bir alkış- bir çift el içi karşıdakinin çift el içine vurarak.
2. Bir alkış- sağ el karşıdakinin sol eline-bir alkış, sol el karşıdakinin sağ eline- bir alkış- çift el karşılıklı.
3. Bir alkış-sağ el çapraz- alkış-so el çapraz-2 alkış – iki el dışı –iki el içi
NOT:  Bu tarz oyunların genellikle şarkıları ya da manileri vardır. Çevrenize ya da aile büyüklerinize sorarak öğrenebilirsiniz.

Tangram
Geometrik şekiller farklı büyüklük ve uzunlukta çocukların önüne konulur. Özellikle üçgenin farklı farklı açılarda olanlarından da birkaç çeşit mutlaka bulundurulur. Tangrami hazır alabileceğiniz gibi evde kendinizde kolaylıkla el işi kağıdı, karton ya da mukavvadan da hazırlayabilirsiniz. Asıl amaç yaratıcılık ve şekil algısıdır. Çocuk verilen anlamsız şekilleri kullanarak anlamlı ürünler elde etmeye çalışır. Hayvan, bitki, eşya, ev, insan vb istediği şekli yapmada özgürdür. Tangrami evde kağıtta hazırlamanın en iyi yanı çocuk yaptığı şekli başka büyük bir kağıda yapıştırarak kalıcılığını sağlar. Belki onu inceleyerek  bir dahaki denemede çok daha profesyonel ürünler ortaya çıkartır. Kağıt beyaz da kullanılabilir. O zaman da yapılan ürüne özgü örnekler kullanılarak ürün bitiminde tangram boyanabilir.

İsim – Hayvan –Bitki
Oyun en az iki kişiyle oynanır üst limiti yoktur. Tüm oyuncular ellerine birer dosya kağıdı, birer tane de kalem alırlar. Kağıt çizilerek 7 eşit parçaya ayrılır.

Harf    İsim    Hayvan    Bitki    Eşya    Şehir    Puan
Oyunculardan biri harfleri A’dan Z’ye kadar içinden sayarken, diğer oyuncu “dur” der. Hangi harfte “dur” dendiyse o tur o harfle ilgili kelimeler bulunur. İlk bitiren kişi yirmiden geriye sayar . süre bittiğinde kalemler yere bırakılır. Her farklı kelime 10’âr puan, aynı kelimeyi bulanlar 5’er puan, boş bırakanlar 0 puan alırlar. Yeni tura geçilir. Oyun sonunda en çok puanı olan oyunun galibidir.

Örüntü Oyunları
Hayatımızın her anında bir örüntü yani kurgulu sıralama vardır. Bu beceri aynı zamanda bir çok becerinin at basamağıdır. Örüntü kurmakta çok büyük zorluk çeken bir çocuğun zamanı, okuma yazmayı, problem çözmeyi vb örenmesi çok da olanaklı bir durum değildir. Önce akılda tutmak, zihinde bilgiyi koordine etmek ve tek tek işemek gerekir. Öncesini, sonrasını, sayısını vb bilmek gerekir.

1.    bir kaşık- bir çatal- bir kaşık- bir çatal…
2.    bir bardak- bir tabak- bir fincan- bir bardak-bir tabak- bir fincan-…
3.    kırmızı- yeşil-sarı-mavi-kırmızı- yeşil-sarı-mavi-…….
4.    94719471
5.    anotzanotzanotz…

Bunlar örüntü kurmaya birkaç örnektir. Bunları hem yazarak, hem de sözel olarak uygulamak gerekir. Çünkü yazarak görsel dikkat ve bellek çalışılırken, söylenen tekrar edildiğinde işitsel dikkat ve bellek çalışılmış olunur.

Bu çalışmayı yaparken renkleri kullanıyorsanız malzemelerinizin diğer özellikleri aynı olmasına dikkat ediniz. Örneğin aynı şekilde 4 renk mandal.

Çocuğunuz sizin verdiğiniz örüntüyü aynen alıp size doğru geri dönütler vermeye başladığında önce bir sıralamayı yazın ikinci kez aynı sıralamayı eksik yazın ve  “sırada sence ne olmalı” diğerek sıralamayı tamamlamasını bekleyin.

Örneğin: 38913891389? Soru işareti olan yere sence ne gelmeli? Vb. Daha küçük yaş grubu için;
Kelebek resmi –kurbağa-kelebek-kurbağa-kelebek- boş- kurbağa “sence boş yere hangisi gelmeli”

Koordinasyon Oyunları
Bu oyun aslında bir çoğumuzun beden eğitimi dersinde farklı formatlarını oynadığımız bir oyun. Beden eğitimi öğretmenleri bu tarz oyunları bedensel koordinasyonu arttırmak ve bireylere seri hareket özelliğini kazandırmak için oynatırlar ama aslında zihinsel gelişime de ne denli katkılar sağladığı araştırmalarla kanıtlanmış çalışmalardır.

Örneğin:
1.    Önüne konulan 5-7 tahta/ kırlent üzerinden geçme. “çık- in-çık-in”  ya da evde birbirine paralel gerilen ipler üzerinden sırayla atlama. (en basit hali)
2.    Masanın altından geç- dairenin içinde üç kez zıpla- sandalyenin üstünden geç- çarşafın üstünde sürün- koşarak geç sıraya geç.
3.    halkanın içinde üç kez zıpla- tünelden geç- karenin içinde 2 kez alkışlayarak zıpla- tahtanın üzerinden atla-sekseği tamamla
4.    5 tane halkayı ard arda dizin 5 tane halkayı da dizili halkaların tam orta boşluğuna gelecek şekilde koyun. Sağ ayak sağ taraftaki halkaya, sol ayak sol taraftaki halkaya basarak koşar adım karşıya geçsin.

Bu oyun sınırsız şekilde çeşitlendirilebilir. Çeşitlendirir ve zorlaştırırken çocuğumuzun hafızasında tutabileceği şekilde oyunu oluşturmaya dikkat edelim ilk oynayışlarda her basamakta ne yapması kaç adet yapması gerektiğini söyleyebilirsiniz ama ilerleyen süreçte sadece oyun başlamadan bir kez ya da iki kez sırayla söyleyip kenara çekilin ve yanlış yapsa bile müdahale etmeyin. Her etaba bir puan verip parkur sonunda düzgün tamamladığı her basamağa bir puan vererek puanlama yapıp, oyun sonunda nerelerde hata yaptığını söyleyebilirsiniz.  

Sopayla Lastik (hullohop) Çevirme
Elinize bir hulohop ve bir de sopa alın. Yere iki paralel çizgi çizin. Birine siz birine çocuğunuz geçsin. Hullohopu dik tutun elinizdeki sopayla vura vura hullopu döndürerek ipin sonuna ulaştırmaya çalışın önce bitiren oyunu kazanır.

Çelik Çomak
Yere 5 cm derinliğinde bir çukur kazılır. İçine bir top konur. Ele bir sopa alınır. Sopayla topa vurarak top havaya zıplatılır. Topu en uzağa fırlatan oyunu kazanır.

Kulaktan Kulağa
Oyuncular yan yana geçer. Baştaki kişi yanındakine komik bir cümle ya da bir deyim söyler. Sırayla 2. kişi 3. kişiye, 3., 4….. son kişiye geldiğinde son der ve arkadaşının kulağına söylediği cümleyi yüksek sesle söyler. Oyunun en büyük kuralı konuşma sadece 2 kişi arasında geçmelidir. Kesinlikle diğer kişilerin duyamayacağı bir ses tonuyla söylenmelidir. Dinleyen kişinin duymaması halinden en çok bir kez daha tekrar edilir. Genellikle cümle sıranın sonuna gidene kadar değişir ve çok komik bir değişim ortaya çıkarak oyun eğlenceli bir hal alır.

Sek Sek
Sek sek oyunun farklı çizim şekilleri ve zorluk derecelerine göre numaralandırılmaları vardır. En bilinen haliyle üç kare üst üste çizilir 1-2-3 diye her bir kutuya numara verilir. 3. karenin üstüne yan yana iki kare çizilir. Her iki karenin de yarısı 3 numaralı kareye denk gelir.

1 numaralı karenin önünde oyuncular sıraya geçer. 1. oyuncu eline bir taş alır ve karelerden birine atar. Her kutuya kenar çizgilerine basmadan tek ayak zıplar. 4. ve 5. kutuya geldiğinde sol ayak 4. , sağ ayak 5. kutuya gelecek şekilde çift ayak zıplar. Taşı attığı kutuya hiç dokunmadan üzerinden zıplar. Yani taş 2. kutuya geldiyse 1.kutudan direk 3. kutuya zıplar. 4. ve 5. kutuya gelip durduğunda olduğu yerde çift ayak zıplayarak geri döner bu kez sağ ayak 4, sol ayak 4 numaralı kutuya gelir. Aynı şekilde geri döneriz. Tek fark taş olan kutudan bir önceki kutuda durup ikinci ayağımızı yere değdirmeden elim yere koyar, taşı alır ve seke seke çıkar. Karelere basan, taşı elinden düşüren, tek ayağını yere koyan, oyunda düşen yanar. Oyunu başarıyla bitirenler galip olur.

NOT: çocuğunuz tek ayak zıplayamıyorsa aynı oyunu çift ayak zıplamayla da oynatabilirsiniz. Sek sek zihinsel gelişim için çok önemli bir oyundur. Zihinsel gelişime ne kadar erken müdahale edersek bizim için avantajdır.

Kağıt Oyunları
Bildiğimiz iskambil oyunlarının kişilerin hafıza, dikkat, süreklilik, akıl yürütme, doğru zamanda doğru hamleyi yapabilme gibi becerilerinin gelişimine katkı sağlar. Çocuklar için yaş düzeylerine uygun olarak hazırlanmış çizgi film karakterli, geometrik şekilli, resimli vb. bir çok kağıt oyunu bulunmaktadır. Bu oyunlara ulaşmakta zorlandığınız durumlarda normal iskambil kağıtlarıyla da biraz basitleştirmek kaydı ile aynı oyunlar oynanarak amaca ulaşılmış olunur.

İstop
Tüm oyuncular bir araya gelir. Bir kişi ebe olur. Ebenin elinde bir top bulunur. Ebe topu havaya atarak bir kişinin adını söyler. Topun havaya atılmasıyla birlikte herkes etrafa koşuşturmaya başlar. Adını söylediği kişi topu hiç yere deymeden yakalamayı başarırsa bu kişide farklı birinin ismini söyleyerek hiç beklemeden topu havaya atar ve kaçar. Top yere deymişse adı söylenen kişi topu yakalar ve istop!! Diye bağırır. Topu yakalayan kişi istop diyene kadar diğer tüm oyuncular kaçar. İstopla birlikte herkes durur. Ebe bir renk söyler ve diğer oyuncuların üzerine doğru koşmaya başlar. Amaç bir oyuncuyu topu atarak vurmaktır. Ebenin söylediği rengi bulup tutan oyuncuyu ebe vuramaz. O oyuncu dokunulmazlık almış olur. İstenilen rengi bulamayan oyunculardan birini vurur ve vurulan kişi ebe olur. Oyun aynı şekilde devam eder.

Okul öncesi yaş grubundaki çocuklar için bu oyun anlaşılması zor gelebilir. Bu çocuklarda oynatılırken oyunun sadece birinci basamağı uygulanır. Yani topu havaya atara isim söyler.ismi söylenen topu tutar istop der ve bir kişiyi topla vurmaya çalışır.

Yakan Top (ortada sıçan)
İstenilen sayı kadar kişiyle oynanır. Oyuncular iki gruba ayrılır. Yazı tura atılır. Ortaya geçecek olan grup belirlenir. Yaş grubuna göre 5-15metre arası mesafeyle iki tarafa taş konur. Yazı turada kaybeden grup ikiye ayrılır. Yarısı bir taşın başına diğer yarısı karşısındaki taşın yanına gelir. Yazı tura da kazanan grup iki kişi iki kişi ortaya geçer. Top atarak ortada kaçanları vurmaya çalışılır. İçerdeki gruptan bir kişi kaldığında 10 tur sayılır kişi hala vurulmazsa oyun yeniden başlar tüm takım arkadaşlarını kurtarmış olur.

Misket (bilye)
3 çeşit oynanabilir .
1.Yan yana 10’a yakın bilye tek çizgi halinde dizilir. Çocuğun yaşı ve düzeyine uygun 0,5-3 metre uzağa bir çizgi çizilir. Oyuncular çizginin arkasına sıraya geçerler. İlk baştaki eline bir bilye verilir. Avuç açılır, 4 parmak yan yana birleştirilir, baş parmak içe doğru bükülür, bilye baş parmağın üzerine alınır. Baş parmak birden hareket ettirilerek bilye fırlatılır. Amaç sıralı bilyeleri vurmaktır. En çok bilyeyi vuran kazanır.
2. Üçgen şeklinde bilyeler sıralanır. Yani 1. sıraya 1 bilye, 2. sıraya 2 bilye, 3. sıraya 3 bilye … dizilir. Yaş düzeyine göre ortalama 2 metre uzağa sınır çizilir herkes sınırın arkasına sıraya geçer. İlk oyuncu elindeki bilyeyi atar. En çok dağıtan galip olur. Tüm oyuncuların tüm bilyeleri hareket ettirdiği durumlarda en uzaklara dağıtan galip olur.
3. Yere beş cm derinliğinde yaklaşık 10 cm çapında bir çukur açılır. Çukurun yaklaşık 15 cm önüne bir bilye konur. Konan bilyeden yaklaşık bir metre uzağa sınır çizilir. Oyuncular burada sıraya geçer. Amaç elindeki bilyeyi atarak deliğin önünde duran bilyeyi vurmak ve o bilyenin deliğe girebilmesini sağlamak.

Yedi Kremit
Yere bir hiza çizilir. Çizilen hizanın arkasına oyuncular sıraya geçer. Önceden bulunan düz taşlar üst üste konur. Çocukların yaşı ve seviyesine uygun olarak arada bir mesafe bırakılır. Örneğin 6 yaş çocuğu için 3-4 mesafe ideal bir mesafedir. Sırayla herkes atış yapar. Taşlardan en çok taşı düşüren oyunu kazanır.

Çin Çan
Bu oyun istenilen sayıda kişiyle oynanabilir. Üç kişi yere çizilen büyük bir üçgenin köşelerine geçer. İnce bir ip alınır uçlarından birleştirilir. Köşelerdeki üç kişinin birer ayağına ip geçirilerek bilekte durdurulur. İp yere paralel bir üçgen şeklinde gergin durdurulur. Diğer oyuncular sıraya geçer. Sırayla üçgenin kenarlarından atlayarak turu tamamlar. Bu oyuna ilişkin sayışmalar, şarkılarda bulunmaktadır. Bu oyunu oynarken kural atlamalarda oyuncuların ayaklarının ipe değmemesidir. Bacağı değen oyundan çıkar ikinci turu bekler. Birinci turu başarıyla tamamlayan oyuncular ikinci tura geçer ikinci turda ipler 10- 15 cm yukarı çıkartılır aynen oyun devam eder. Oyun bu şekilde istenilen yüksekliğe kadar devam eder. Tek fark ip yüksekliği diz seviyesine yaklaştığında ipe değmek oyuncuyu oyundan çıkartmaz. İp kıran ya da ipe takılan oyundan çıkar.

Körebe
Oyun tehlikelerden uzak geniş bir alanda oynanmalıdır ama uygun geniş bir alan bulunamadığında evde basit bir düzenleme yapılarak da oynanabilir. Bir kişinin gözleri tamamen kapatılır. Diğer oyuncular etrafa dağılır. Diğer oyuncular el çırparak ya da ıslık çalarak yerlerini belli ederler ebe sesleri takip ederek oyuncuları yakalamaya çalışır. Ebenin yakaladığı kişi ebe olur.
 
Saklambaç
Bir kişi ebe olur. Bir duvara yaslanır. Gözleri kapalı 10’a kadar sayar. Bu sırada diğer oyuncular etrafa dağılarak saklanırlar. Ebe saymanın sonunda “önüm, arkam, sağım, solum saklanmayan ebedir“der ve oyuncuları aramaya başlar. Saklanan kişilerden kimi görürse bağırarak ismini söyler ve kafasını kapatıp saydığı yere vurarak sobe!! Der. İlk sobelenen ebe olacaktır ama oyun son kişi dahi bulunana kadar devam eder. Oyunculardan biri ebeye yakalanmadan ebenin yuvasına gidip duvara vurup sobe derse o oyunun galibi o kişi olur ve ekstra puan kazanır.

Kargalar ve Güverciler
Oyuncular iki gruba bölünür ya da az kişi olması durumunda bir kişi ayrılabilir sadece. Yere iki büyük daire çizilir. Daireler arası 1-2 metre mesafe olmalıdır. Oyuncular bir dairenin içine girer burası güvercin yuvasıdır. Güvercinler istedikleri zaman yuvadan dışarı çıkabilir ya da diğer yuvaya geçiş yapabilirler. Dışarıda kalanlar karga olur. Kişi sayısına göre bir karga da yeterlidir. Karga yuvadan çıkan güvercinleri yakalamaya çalışır. Karga asla yuvaya giremez. Yuvanın içinden oyuncu çekemez. İki grup oynandığında kargaların yakaladığı güvercinler artık karga olur. Oyuncusu biten takım kaybetmiş olur. Tek kargaya oynandığında ilk yakalanan güvercin karga olur ve o yakalamaya çalışır.

Yerden Yüksek
Bir kişi ebe olur. Diğer oyuncular yüksek yerlere çıkarlar.(evde koltuklar, parkta kaldırım vb.) yüksekte olan oyuncular sürekli olarak yer değiştirirler. Ebe yere inen oyuncuları tekrar yükseğe çıkmadan yakalamaya çalışır. İlk yakaladığı ebe olur. Sallanıp ayağı yere deyen, bir yerden bir yere atlarken havada yakalananlarda ebe olurlar.

Öt kuşum öt
Bir kişi oyun kaptanı olur. Seçtiği bir kişinin gözleri bağlanır. Kaptan oyunculardan birini sessizce getirip gözeri bağlı olan oyuncunun önüne getirir. İkisi aynı hizada durdurulur. Asla konuşulmaz. Gözleri bağlı oyuncu karşıdakini dokunarak tanımaya çalışır,  sonra “öt kuşum öt” der. Karşıdaki kendi sesiyle “cik cik” der. Gözü bağlı oyuncu istediği kadar “öt kuşum öt ” diyebilir. Kaptan kim bu tanıdın mı dediğinde bir tahminde bulunur. Sonra  gözü bağlı oyuncu yerine geçer. Kuş olan oyuncunun gözü bağlanır ve kaptan yeni bir oyuncu getirir. Oyun bu şekilde devam eder.



Ekleyen:

Gülizar BAYIR